6 Aralık 2011 Salı

ne denir ki..

çoook enteresan bir hismiş çoook.. bu ne başka şehirde okumasına, ne görev için gittiği kaldığı başka şehirlerde olmasına benzemiyor, ne de aynı şehirde kendi bekar evinde olmasına benzemiyormuş.. çook enteresan bir hismiş çoook.. o zaman istediğin zaman yanına gidersin, bütün akşam geyik yaparsın, biraz leblebi, biraz light limonatayla biraz cnbc-e dizisi biraz behzat ç. izleyip gece giderdi.. ama şimdi öyle değil.. yanında bir yabancı var artık.. buraya sadece bir yabancı yazıcam bizi ne kadar gereksiz yere üzdüğünü yazıya dökmek istemiyorum, çünkü artık onlar birlikteler.. artık her şey geride kalmalı.. tüm yaşananları yutucaz.. önemli olan Ödem'in mutlu olması.. gerisi hikaye.. 2 gün öncesini konuşanlara, kızanlara kızıyorum, yeter diyorum bitti artık, geçmişi konuşmanın hiç birimize faydası yok.. konuştukça birbirimizi gaza getiriyoruz, hırslanıyoruz ama bu neye yarıyor.. biz gene iyiliğimizle insan olamayanları insan etmeye çalışacağız.. tıpkı düğün eğlencemizde olduğu gibi.. onlar odun oldukça biz yandan yandan attırdık.. tınlamadık.. ablam mutluysa biz de mutlu o kadar gerisi boş.. mutlu ol e mi abla jo.. her şeyin ennn iyisini hakediyorsun.. hep en iyiler seni bulsun.. Allah yolunuzu açık etsin.. sen hayatında ne olsun istiyorsan ben arkandayım.. tıpkı senin benim hep arkanda olduğun gibi.. gözyaşlarıyla arabeske bağlanıyorum..
"bir tek dileğim var mutlu ol yeter.."
bacı jo egi

20 Kasım 2011 Pazar

bir tat bir koku neler hatırlatıyor..

uzun bir haftadan sonra ulaşılması zor cumartesi gecesine ulaşmaca.. haftalar sonra ilk defa erkenden sızmamaca.. inanılması güç yavaşlıktaki bilgisayara katlanmaca.. bir iki sohbet muhabbet.. sonra su kaynatmaca.. büyülü bohça güllü yeşilçayı suya bırakmaca.. bir iki yudum sonra.. Figen'in yerinde kareli minderli sandalyelerde oturup bu çayı tatmış olmayı hatırlama.. ya da la villa her şey sizin için otelinin kahvaltı salonunda kahvaltı sonrası keyfinde gene bu çayın eşlik etmesi.. yani gene tatil hatırlama.. Kaş hatırlama.. huzur hatırlama.. boşluk hatırlama.. ahh ahhh nasıl bir hafta idi.. her şeyden uzak.. hayatın yormadığı.. hiç bir şeyin üstüne gelmediği.. kimsenin toplantı için çıldırmadığı.. baskı yapmadığı.. tek derdimizin onu mu yesek, bunu mu içsek, üstümüze ne giysek olduğu.. haa bir de nasıl dönücez eve ya da hiç dönmesek.. hakkikaten nasıl oluyor da oluyor mesela Figen Abla'daki Serap'ın yaptığı gibi yapılamaz mı??? ne için bu kadar çaba??

23 Ekim 2011 Pazar

yaşam şuncağız bir şey işte..

aslında altına çok da bir şey yazılabilecek bir başlık değil.. çünkü kendi başına o kadar büyük bir cümle ki ve ayrıca içinde o kadar çok barındırıyor ki.. yaşam şuncağız bir şey.. ama ben şuncağız şeyin altında kaldığımı hissediyorum devamlı..
gerçek kuzenleriminden birinin yanında oturup, birini izledikten sonra keyifli akşama kuzenin evinde devam ederken, duvarındaki kendi eliyle yaptığı panolardan birinde karşı karşıya kaldım bu cümle ile.. orası o kadar huzurlu bir ev ki.. bana kendimi o kadar iyi hissettiriyor ki..
aslında bir yandan daha çoook şey yazasım var ama yarın ki ve koca haftalık gücü toplamak için biraz erken uyumayı hedefliyorum..
ve bugüne dair bir not daha:
memnun olmadığımı sesimden anlamak zorunda mıydın? ya da bunu bana söylemek..
gene yanlış ruh hallerindeyim.. çıkmak lazım.. yeniden güç kazanmak lazım.. şükretmek lazım.. herşeye.. sabretmek lazım güzel şeyler, güzel günler için.. zaman lazım düze çıkmak için..

8 Eylül 2011 Perşembe

..

zor olan ne biliyor musun sevgili günlük? herkes o halleder, üstesinden gelir derken, senin kendinde o gücü görmeyip, savaşma gücünün olmaması.. dahası ne için savaşması gerektiğini anlamayıp, napıyoruz biz burda, ne için, kimin için demesi.. altı üstü bir nefes değil mi tek ihtiyacımız olan? ne diye onca yorgunluk? çaba??

gene mi cevapsız sorular?? hayat kısır döngü..

13 Temmuz 2011 Çarşamba

an..

az sonra aşağıya kopyala&yapıştır yapacağım yazıya hiç dokunmadan yayınlıyorum.. tatilin güzel bir anı ve genel özeti denebilir.. her şey çok keyifliydi.. çook iyi geldi.. ve işte o yazı..

"An.. bazen ınsanın mutlu olması ne kadar kolay oluyor.. Sadece bır an kendını ozel hıssetmek.. saatlerce uzerıne konusabılecegı veya gunlerce unutmayacagı o salıseler ıcınde olan bır anlık mutluluk.. Ve hatta ıste buraya yazıp olumsuzlestırmek.. kas ta mutlu,mesut,huzurlu,keyıflı,bol dınlenmelı,kafa dınlemelı,herseyden uzaklasmalı ve tekrar keyıflı ve tekrar keyıflı bır tatıl.. her gece nıyet edıp bır turlu ıcerı gırılememıs bır mekan adı da zıpır! fırt.. Icerde supper sarkılar calıp,supper soyleyen bır grup (zoolimpos) ve 0 seyırcı,dınleyıcı.. Kendılerı calıp,kendılerı soyluyorlar yanı.. Balkonu loca gıbı belleyıp yerlesmece, mekanı kapatmısız gıbı mutlu olmaca.. Sonra super sevımlı garson sandıgımız gıtarıstın gelıp sıparıs alması.. Barmen arkadas antalyaya gıtmıs de :)) sarkılarda kacıp kacıp sıparıs dagıtıyor yavrucak.. Sonra hoop sahneye elektro gıtarı ıle solo yapıp, kulaklarımızdan pasımızı sılmece.. Garıplıkler dolu tatıl, garıp bır gece.. veee vokalde bır esmer.. Ses masalllah.. Sarkı secımlerı de keyıf verıcı.. Arada locamızı zıyaret etse de agır ablalıgı bozmamaca salaklıgı.. Sonradan gereksız kalabalık, locamızı ısgal etmek ısteyen ıpsız,sapsız hıyarlar.. Ama hepsı onemsız.. otele donme kararı.. Son bı parca ısteme ıstegı.. Acaba ne olsa ne olsa derdı kı o arada bı kac sarkı daha dınlemece :) 3 ayımın sahıbı tesmer sınava gırıs kagıdından bır parca koparmaca ve locamızı onceden zıyaret etmıs tatlı bı kızcagızdan aldıgım kalemle o sarkıyı yazmam "Öyle sarhoş olsam ki.." kagıdı bır leydı edası ıle vokalın onundekı sehpaya koyus, o sırada baslayan yenı bır sarkı, ıste bır an sonra o sarkının caktırmadan "Öyle sarhoş olsam ki.."ye donusmesı, aptal olmus bır sekılde sahneye donmeeem ve o an, o muhtesem goz goze gelme ve keyıfle sarkıya eslık etme.. bu sadece bır jest ama nasıl keyıf verdı anlatamam.. tatılımız (kaş) zaten jestlerle dolu gectı, sankı bız gelmeden karsılasacagımız herkese tembıhlenmıs gıbı bak bunlar ne ısterse yapın denmıs gıbı bı hal.. hepsı unutulmaz bır anı olacak yarın bu saatlerde gerı de kalmıs olacak.. hep guzel hatırlanacak, hep keyıf verecek.. 08.07.2011 03.09.."

sınav ve tatil sonrası bomba gibi hayata dönen egi :)

30 Haziran 2011 Perşembe

azzz kaldı..

gerçekten geri sayım.. bitsin artık.. ama iyiyim, huzurluyum, hazır mıyım bilmiyorum ama artık cumartesi olsun istiyorum :)) acaba delileeer gibi sınava girmek istememden mii yoksaaaa sadece Kaşşş mıı?? yoksa huzuuuur, mutluluuuk, deniz, kuum, güneş ve hepsini Özican'la yapacak olmak mı? :))
neysee kısa kesiyorum, muhtemeln bi daha tatil sonrası yazarım bi ara ama az kaldı tekrar belirtmek isterim :))

geri sayan egi :)

14 Mayıs 2011 Cumartesi

ilk bahaaar iiiilllkkk!

Ozi dedi ki gene yanlış dilekler, istekler beklentiler içine giriyoruz.. Bahar dedik, ilk mi son mu belirttik mi?? İstediğimiz zamanında bir "ilk"bahar.. havalar öyle gidiyor ki soğukkk bir sonbahar havasında, griliğinde.. Bu da ister istemez ruhlara yansıyor.. hatta kış mahmurluğu neredeyse.. eveeeet hadi gelsin "ilk"bahar hayatımızın her aşamasına..
:))
"ilk"baharı bekleyenler kulübü :)

28 Nisan 2011 Perşembe

hani bahar??

nisan sonu geldi ama hiç bir bahar gelmedi ne olacak böyle???

1 Mart 2011 Salı

damar gece ve yayını bekleyen yazı..

Madem gece bu kadar damar, hayat bu kadar puslu, hava bu kadar soğuk, dünya bu kadar karışık ve kafa bi dünya o zaman 11.02.2011'de telefonuma aldığım notu artık yayınlama vakti..

"Artık bahar gelsin! Hem şu vücudumdaki, ruhumdaki yorgunlugu alıp gitsin, hem de tüm coşkusu ile sarsın artık şu hayattaki her anlamda suren grafıktekı asagı gıdısı, tavan yaptırsın.. Abuk sabuk ınsanları abuk sabuk mesajları ıle hayatımın her canları ıstedıklerı zaman tam orta yerınden delip delik desık edip, benı ıyıden ıyıye dagıtmasından cook sıkıldım artık.. En son bırıne patlayıp YETER benı benımle bırak dıye ya da YETER bıttıyse bıtsın uzatma defol cık gıt hayatımdan, sen de, karın da ya da evlenmeyı dusundugun kız arkadasın da hepten cıkın gıdın hayatımdan! Hayatta en nefret ettıgım ıkı yuzluluk halınden, sahte yuzlerden, maskelerden kuurtarın benı.. O hep herkese gulumseyen, ınsan seven egı artık sıkıldı bu maskeden.. hayatımın ıcıne eden ınsanların yuzlerıne gulmek zorunda bırakmayın ve pılınızı pırtınızı toplayın cıkın hayatımdan... Coook hızlıca cıkın ve bılın kı ben hııc ama hıııc bır seyı unutmadım, unutmam... Ne bana kendı rahatınız, keyfınız ıcın cektırdıgınız acıyı, kederı unutmam, her seyı her seyı ve hatta benım hayatımı bıle gormezden gelmenızı de unutmam.."

yetsin be artık..

not: ayrıca güneş durmuyor şimdi de pinhaniçalıyor.. diyor ki "herkes aynı hayatta.."