8 Haziran 2009 Pazartesi

ilk defa...

ilk defa deniz huzur vermedi bana...
ilk defa denizi görmek acıttı beni...
ilk defa dolunayı sevmedim...
ilk defa mehtabı görmek istemedim...
ilk defa böyle acılı bir kalabalık gördüm...
ilk defa bu kadar çok acılı yüz gördüm...
ilk defa böyle çok gözyaşını bir arada gördüm...
ilk defa kalabalıklar içinde hüngür hüngür ağladım...
ilk ve son defa olur inşallah...

7 Haziran 2009 Pazar

ahhh hayaat ahhh!!!

iki yazı üst üste güzel şeyler yazmak mümkün değil mi bu hayatta???
çok mu ara veriyorum iki yazı arasında???
güzel şeyleri yazmayı atlayıp, kötü bir şey olunca gene soluğu cümlelerin içinde alıyorum???
ertelemek! hep düştüğümüz hata bu değil mi ertelemek!
küçük mutlulukları yazmayı ertelemek, kocca kötülükler olunca yazmak istemek, yazıya sığınmak, yazıda çığlıklar atmak!
gün içinde küçük şeylere mutlu oluyorum, diyorum yazayım, mutluluğumu ölümsüzleştireyim satırlarla, ama sonra işte o lanet olasıca ertelemek!
son yazımda Kübra ile yaptığım telefon konuşmasından bahsetmiştim, o kadar acılarına rağmen hep daha iyiyim diyebilen Kübra'dan...
meğer o konuşma aramızdaki son konuşmaymış...
mucize olmayacakmış, hayat tüüüm acımazsızlığı ile devam edecekmiş, bir eksikle...
dün bir eve bir ateş düştü ki acısı kaç evde duyuldu...
o ateş nasıl söner bilmiyorum ama Allah geride kalanlara sabır versin demekten başka çare yok... ne ağlamak, ne bağırmak, ne ağıtlar yokluğunun acısını dindirir, ne de geri getirir...
böyle acılar insanın yüzüne öyyle bir tokat patlatıyor ki...
nelere kızıyoruz, nelere üzülüyoruz, neleri kendimize dert ediyoruz, kimlere değer veriyoruz, ardından gözyaşı döküyoruz, oysa hayat o kadar kısa ki, o kadar değersiz ki her anın tadını çıkarmak lazım, her anı olduğu gibi yaşamak, geriye bakmamak, ilerisi için kaygılanmamak lazım..
Kübra, üniversitede okuyan kuzenine ne oluur ders çalışma demiş son gece, illa A ile geçme, C ile geçsen de olur, hayatı kaçırma, kendini hırpalama demiş...
bazen kendimizi hayata çok kaptırıyoruz, hırs yapıyoruz, hiiiiç gerek yok, önümüze ne gelirse o dur yaşayabildiğimiz, yaşadığımız...
kötü
egi