13 Aralık 2008 Cumartesi

bi bayramı daha bitirdik...

Bir kaç bayramdır bayramları bayram gibi hissetmediğimi hissettim. Çok karışık bi cümle oldu evet birazcık açmak lazım sanırım :) Son bir kaç bayramdır, daha bayram gelmeden hissettiğimiz o coşkuyu, sevinci yaşamadığımı, yaşayamadığımı hissttim demek istemiştim.

Bu bayram nedenini düşününce sanırım buldum. Bayram benim için Fındıkzade'de bayramdı. Hani nerede o eski bayramlar söz vardır ya ya da ahhh ahhh çocukluğumuzun bayramları sözü, insan daha 24 yaşındayken nasıl böyle hisseder? Bunun için daha erken değil mi? Tamam artık çocuk değilim ama gene yazarlardan örnek alınan bir söz olucak ama benim çocukluğum, küçüklüğüm, bayramlarım da Fındıkzade'deydi. Fındıkzade'den taşındıktan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmuyor. Artık bayram sevinci yaşamıyorum. Belki de bu artık öğrencilik hayatımın da bitmiş olmasıyla bağlantılıdır. Çünkü öğrenciliğin bitmesi ile Fındıkzade günlerimin bitmesi aynı zamana denk geliyor. Artık çalışan bir insan olarak belki de bayramlar benim için de sadece bir dinlenme fırsatı olmuştur.

Evet gene 4 gözle bekliyorum ama daha çok uyku, daha çok kendime ayrılan zaman olarak görüyorum. Genelde sadece uyku kısmını tamamlayıp kendine zaman ayırma kısmını es geçiyorduk. Sanırım hayatımda ilk defa kendime zaman ayırdım. Kafa dinlemek için kaçtık 2 gün buralardan. Tam bir kafa dinleme miydi? Bilmiyorum ve hatta sanmıyorum çünkü 2 gün sonra gene işlerin başlayacağı, piyasanın düzelmediği gene ödemeler, müşteriler v.s. gibi sorunlar tüm hızıyla devam edeceği için ve bunlar bir türlü kafadan çıkmadığı için kafa dinlenemiyor. Bunun çözümü izin almak mı? hayır değil gene dönüşte aynı şeyler devam. İşi bırakmak mı? hayır değil bu da yeni bir dert doğurur ki iş bulmak gibi ve şu piyasa da millet 1 sene bile iş arayabiliyor? Peki o zaman ne yapmalı? Hayata aynen devam mı etmeli, önümüzde bu var diye bununla mı sürmeli? Ne kadar kafa dinlesen de dinlensen de bu soralara cevap bulamıyor insan.

Evet çook şükür sağlığımız yerinde ama hayat da bir şekilde bunlarla yürüyor...

Bu dinlence de başka şeyler de düşündüm kendimle ilgili, birilerini de düşündüm kendimle ilgili. Hayatımda bir türlü yerinin ne olduğunu bulamadığım birilerini... O belki de yerinin ne olduğunu ya da ne olmadığını çok açık ve net belirtiyor ama insan beyni ya da biz bayanların beyni o kadar farklı işliyor ki isterse en olmadık şeylerden öyle manalar çıkarıyor ve öyle başka bir hayat kuruyor ki kafasında sonra o kurduklarına kendi bile inanıyor. Bunun tersini gösteren her türlü göstergeyi elinin tersiyle itiyor, böyle bir gösterge ile karşılaşınca her karşılaştığında yara alıyor. Hayatımda değer verdiğim -ki genelde hak ettiklerinden fazla değer veririm böyle kişilere- kişilerden birini düşünüp durdum gene... Aynı iş durumları için geçerli olan sorulara benzer sorular cevaplar çıktı. Gene hiç bir sorunun cevabı yok, ya da olan cevaplar işime gelmiyor.

Evet gene aynı şeyi yazıyorum, sağlığımız yerinde ama bişiler bişiler istiyor insan, küçük değişiklikler, hayatında küçük tatlar, güzellikler...

Ya ben bu defaki yazıyı pozitif yazacaktım ama yazının başlığını attıktan sonra biriyle konuştum ve yazının gidişatını etkiledi gene üzgünüm...

En iyisi gene yazıyı burada bitirmek çünkü iyi şeyler çıkmayacak bu gece de gene başka bahara kaldı güzel yazılar.

İşte bu bayram da bitti... Nerede o çocukluğumun, Fındıkzade'min bayramları? Hayat içerisinde ben neredeyim? Kimin hayatının neresindeyim? İş hayatımda neredeyim? Sanırım hiç bir konuda istediğim yerde değilim, sadece olduğum yerdeyim, sadece buradayım...

egi bir yerde değil burda...

p.s.:tam yazıyı bitirdim önizlemeden inceliyorum, başlığı atarken aklıma ilk gelen başlığın "bana her gün bayram" olduğu aklıma geldi. hayatımız anlık olarak ne kadar çok değişiyor. ben kendimi hep deli olarak nitelendirmişimdir. böylesi belki de işime gelir zaman zaman deliye her gün bayramdır, deli ne yapsa yeridir ya hani. daha yazıya başlarken öyle bi mutluluk, deli saflığı varmış üzerimde ama bir kelime sonra, bir cümle sonra bambaşka şeyler düşünüp, bambaşka şeyler hissedebiliyor insan ne garip... bunu da yazmak istedim işte öyle...